MEB 12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 1. Ünite Tekrar Testi
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 1. Ünite Tekrar Testi.
Bu testte toplamda 20 soru var.
Başarılar...
Başla
Tebrikler - MEB 12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 1. Ünite Tekrar Testi adlı sınavı tamamladınız.
%%TOTAL%% sorudan doğru sayınız %%SCORE%%
Yaptığınız yanlış sayısı %%WRONG_ANSWERS%%
Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1 |
A | II. |
B | I. |
C | V. |
D | IV. |
E | III. |
Soru 2 |
“Fraulein,” diye başlayan Breuer, hafifçe öksürerek kendini konuşmaya zorladı: “Erkek kardeşinizin sözünü ettiği vaka tamamen deneysel bir teknik kullanılan tek vakadır. Anna O. histerikti ve hareketlerini engelleyen bazı semptomlar taşı-
yordu; herhâlde kardeşiniz size sözünü etmiştir. Benim yaklaşımım, unutulmuş fiziksel travmadan kaynaklanan her bir semptomu hipnoz yardımıyla teker teker gidermekten ibaretti. Özel kaynak bulununca semptomlar da ortadan kalktı.”
“Doktor Breuer, diyelim ki ümitsizlik de bir semptom; ona da aynı biçimde yaklaşamaz mıydınız?” “Ümitsizlik tıbbi bir semptom değildir Fraulein; belirsizdir, kesin değildir.”
Bu parça içerik olarak aşağıdaki bilim dalı tanımlarından hangisiyle eşleştirilebilir?
Bu parça içerik olarak aşağıdaki bilim dalı tanımlarından hangisiyle eşleştirilebilir?
A | İnsan toplumlarının oluşum, işleyiş ve gelişim yasalarını inceleyen, toplumla ilgili olayları bu yasalar ışığında ele alan
bilim dalıdır. |
B | İnsanların etnik gruplara ayrılışını, bu grupların kökenini, oluşumunu, yeryüzüne yayılışını inceleyen bilim dalıdır. |
C | İnsanın kökenini, evrimini, biyolojik özelliklerini, toplumsal ve kültürel yönlerini inceleyen bilim dalıdır. |
D | Olayları zaman ve yer göstererek anlatan, bu olaylar arasındaki ilişkileri, daha önceki ve sonraki olaylarla bağlantıla-
rını araştıran bilim dalıdır. |
E | Ruh ve sinir hastalıklarıyla, kişide görülen önemli uyumsuzlukları önleme, teşhis ve tedavi etmeyle uğraşan uzmanlık
dalıdır. |
Soru 3 |
Küçüklüğümde hayal dünyasında çok yaşayan bir çocuktum. Karakterimde anlamsız denilebilecek kadar ileri giden bir
çekingenlik vardı ki çok defa etrafım tarafından yanlış anlaşılmama ve aptal yerine konmama neden olurdu. Hiçbir şey
beni, hakkımdaki bir kanaati düzeltmek ihtiyacı kadar korkutmazdı. Sınıfta arkadaşlarımın yaptığı kabahatler üzerime
atıldığında ben kendimi bir kelime ile olsun müdafaa etmeye cesaret edemez, eve döndüğüm zaman bir kenara saklanıp
ağlardım.
Bu edebî metnin içerik ve dil özellikleri dikkate alındığında aşağıdaki sosyal bilimlerin hangisinden yararlandığı söylenebilir?
Bu edebî metnin içerik ve dil özellikleri dikkate alındığında aşağıdaki sosyal bilimlerin hangisinden yararlandığı söylenebilir?
A | Psikoloji |
B | Sosyoloji |
C | Tarih |
D | Mantık |
E | Felsefe |
Soru 4 |
Köşede rahat bir koltuk gibi
Her zaman beni bekleyen
İçime gömülüp
Işıklı bir günün orta yerinde uyumak!
Bu metinle aşağıdakilerden hangisi dilin tarihî süreç içerisindeki değişimini örneklemek amacıyla kıyaslanabilir?
Her zaman beni bekleyen
İçime gömülüp
Işıklı bir günün orta yerinde uyumak!
Bu metinle aşağıdakilerden hangisi dilin tarihî süreç içerisindeki değişimini örneklemek amacıyla kıyaslanabilir?
A | Dün yine Belören’in tepelerine çıktım ve bizim çobanı aradım. O tepe senin, bu tepe benim dedim fakat bir türlü
koyun sürüsünü göremedim. Sıcağın tesiri ile bir meşenin gölgesinde oturup serinlemeye çalıştım. Uzunca bir süre
oturduktan sonra aşağılardan çan sesi gelmeye başladı ve ben sevindim. |
B | İstanbullı’dur. Evsâfın işitdügümüz şu’arâdandur. Bârgâh-ı mu’allânun kunbaracı bölügünden imiş. Hadd-ı zâtında ag
u kara okumamış ‘âmîdür amma âteş-bâzlık san’atinde hemân bir çakım kav ve bir pâre yanar od imiş. |
C | Sıkıntı zamanlarımda da, inanmayacaksınız, maviye ve mora çelme takarım. Çünkü beni ancak onlar oyalar, onlar
durgunlaştırır. Gök rengine göz kırpan tirşeye de hayır demem. Samur kaşlı resimleri de gündemden hiç indirmem.
Bunlar ince tüylü, çok yumuşak anılardır. |
D | — Daha ölmedik Ali emmi, çocuklar ıhlamur kaynatacaklar, dedi. Hani istersen cin mısırı da patlatırız.
Ali emmi:
— Bizim ev değil ki bulunmasın, dedi ve birdenbire ciddileşiverdi, biz essahtan kocamışız, lafın ucunu koyverdik gitti. |
E | İki üç saat önce mektup diye sana bir tomar gönderdim. Şimdi canım sıkkın sana birkaç söz çiziktiriyorum. Malum a
generale gittik, iş oldu gibi yani John’un buraya gelmesi, yalnız bundan evvel birkaç kere oldu bitti gibi gözüktü, yirmi
dört saat sonra, durum alabora oldu. Onun için memnun olamıyorum. İnşallah yanılmışım. Şimdi matbaadayım. |
Soru 5 |
I. “Ey bee!” diye bağırdım, koşmaya başladım.
II. Burada bu saatte ne yapıyorsun?
III. Birinci Dünya Savaşının patlak vermesinden az önce, aile seyahate çıkmıştı.
IV. Leylekler gelmeyin; serçeler uçmayın; çiçekler açmayın.
V. Nisanın mehtaplı bir gecesi Adalar Denizi’nin lacivert suları üzerinde ilerliyorduk.
Yukarıdaki cümlelerin hangilerinde noktalama yanlışı vardır?
II. Burada bu saatte ne yapıyorsun?
III. Birinci Dünya Savaşının patlak vermesinden az önce, aile seyahate çıkmıştı.
IV. Leylekler gelmeyin; serçeler uçmayın; çiçekler açmayın.
V. Nisanın mehtaplı bir gecesi Adalar Denizi’nin lacivert suları üzerinde ilerliyorduk.
Yukarıdaki cümlelerin hangilerinde noktalama yanlışı vardır?
A | III. |
B | III ve IV. |
C | I ve II. |
D | I ve III. |
E | IV ve V. |
Soru 6 |
Abdülhak Hamit’in, aslında çorak bir ortam oluşturan çağdaşlarından daha bireysel olduğu, orta malı ögelerle yetinmediği ve daha derin verilere kapısını açmış olduğu kesindir. Ancak şair, açık seçik olmayan çok karışık bir dünyanın bombardımanı altındaymış hissini verir.
Altı çizili sözle şairin hangi özelliği vurgulanmıştır?
Altı çizili sözle şairin hangi özelliği vurgulanmıştır?
A | Çağdaşlarından etkilendiği |
B | Şiirlerini verimsiz ortamda yazdığı |
C | Toplumsal yönünün zayıf olduğu |
D | Basmakalıp ögelere yer vermediği |
E | Yüzeysel bilgiye yer vermediği |
Soru 7 |
Bir millet hangi medeniyet zümresine mensupsa, onun bütün İlmî kavramlarını, felsefi görüşlerini, edebî hayallerini ve lirik duygularını ifade edecek hususi kelimelere sahip olması da lazımdır. Türkler, şimdi Avrupa medeniyetine kesin bir surette girmeye azmettiklerinden bütün Avrupai kavramları ve manaları ifade edecek yeni kelimelere muhtaçtırlar. Bu
kelimelerin lisanımızda vücuda gelmesi için ne yapmalı? Bunun için en verimli çare, Avrupa dillerinde yazılmış bütün edebî şaheserleri, ilmî ve felsefi monografilerin yeni Türkçeye birinci derecedeki üslupçular vasıtasıyla, büyük bir özen ile tercüme edilmesidir.
Bu parçada dilin değişimini etkileyen unsurlardan hangisi üzerinde durulmuştur?
Bu parçada dilin değişimini etkileyen unsurlardan hangisi üzerinde durulmuştur?
A | Toplumsal hayattaki değişiklikler |
B | Sanatçıların dil anlayışındaki farklılıklar |
C | Coğrafya değişikliği |
D | Siyasi ortamdaki gelişmeler |
E | Kültürel değişim |
Soru 8 |
Edebiyat, sanat yanıyla ortaya çıkarken şu unutulmamalıdır: Sanatçı hiçbir zaman bilime, bilimselliğe; özellikle toplum-bilime ve psikolojiye ters düşmemelidir. Düşlemsel, kurgu bilimsel ya da fantastik yanı ağır basan yapıtlarda bile yazar, okuyucu karşısındaki inandırıcılığını yitirmemelidir.
Bu parçadaki altı çizili deyimin cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisidir?
Bu parçadaki altı çizili deyimin cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisidir?
A | Benzer anlamlar taşımak |
B | Güncelliği yakalamak |
C | Genelleme yapmak |
D | Aykırı durumda olmak |
E | Doğru kelimeleri seçmek |
Soru 9 |
Elif, ilk örneklerden günümüze Türkçenin önemli sözlüklerini anlatmak için bir sunum hazırlıyor. Sunumun ilk slaytı aşağıdaki gibidir:
• Vankulu Lügati
• Divanı Hikmet
• Lehçe-i Osmânî
• Derleme Sözlüğü
• Tarama Sözlüğü
Buna göre Elif, hangi eseri slayttan çıkarmalıdır?
• Vankulu Lügati
• Divanı Hikmet
• Lehçe-i Osmânî
• Derleme Sözlüğü
• Tarama Sözlüğü
Buna göre Elif, hangi eseri slayttan çıkarmalıdır?
A | Lehçe-i Osmanî |
B | Vankulu Lügati |
C | Derleme Sözlüğü |
D | Tarama Sözlüğü |
E | Divanı Hikmet |
Soru 10 |
- - - - Ben bunu birçok örnekle açıklayabilirim: Uygurlar, yaşadıkları bölgeden göç etmek zorunda kaldılar. Ozanlar, bunun destanını söyledi. IV. Murat’ın Bağdat Seferi’nde bir kahraman çıktı ortaya; Kayıkçı Kul Mustafa onu dizelere döktü.
Osmanlı Devleti, geri kalmışlığın çaresini Batı’da ararken o dönemin sanatçıları, yüzünü Avrupa’ya çeviren Tanzimat edebiyatını kurdular. Geçen yüzyılda, yurdumuzun işgalden kurtulma çabasını anlatan sayısız roman yazıldı.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki cümlelerden hangisi getirilebilir?
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki cümlelerden hangisi getirilebilir?
A | Din değişikliği edebiyat üzerinde etkili olmuştur. |
B | Kültürel değişiklikler edebî eserlere yansımıştır. |
C | Tarihî olaylar edebî eserlere ilham kaynağı olmuştur. |
D | Devlet adamları edebiyatçılar üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. |
E | Sanatçıların yetiştiği ortamın edebî eserlerde izlerini görmek mümkündür. |
Soru 11 |
• Herhâlde telefon rehberini a’dan z’ye ezberlememi beklemiyorsun!
• 17.30’da hareket edecek olan Ankara - İstanbul hızlı treni arıza yaptı.
• Mustafa Kemal Paşa’ya hayranlığı her geçen gün artıyordu.
• Başarılı oyuncu TRT’den gelecek dizi tekliflerine açık olduğunu söyledi.
Bu cümlelerde kesme işaretinin (’) aşağıdaki işlevlerinden hangisinin örneği yoktur?
• 17.30’da hareket edecek olan Ankara - İstanbul hızlı treni arıza yaptı.
• Mustafa Kemal Paşa’ya hayranlığı her geçen gün artıyordu.
• Başarılı oyuncu TRT’den gelecek dizi tekliflerine açık olduğunu söyledi.
Bu cümlelerde kesme işaretinin (’) aşağıdaki işlevlerinden hangisinin örneği yoktur?
A | Bir ek veya harften sonra gelen ekleri ayırmak için kullanılır. |
B | Sayılara getirilen ekleri ayırmak için kullanılır. |
C | Kısaltmalara getirilen ekleri ayırmak için kullanılır. |
D | Kişi adlarından sonra getirilen unvanlara gelen ekleri ayırmak için kullanılır. |
E | Kişi adlarına getirilen iyelik, durum ve bildirme eklerini ayırmak için kullanılır. |
Soru 12 |
A | IV |
B | V |
C | II |
D | I |
E | III |
Soru 13 |
Üsküdar iskelesinde vapuru dolduran birçok tazenin, kucaklarında çocukla gelen emzikli annelerin yüzlerine dikkatle bakarak saadetlerine imrendi. Keşke şimdiye kadar bir çocuğu olsaydı... Bir çocuk ne büyük teselli! Bir çocuk onu bu felâketinde ne iyi avutabilir, bir çocuk, belki babasını da aileye daha iyi bağlar, böyle düzensizliklere engel olur, hiçbir geçimsizliğe meydan bırakmazdı. Hakikaten ne iyi şey, ne saadet, bir çocuk anası olmak.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A | Edebî eserlerde toplumsal konular ele alınır. |
B | Edebiyatın temel konusu insandır. |
C | Edebiyatın amacı insan davranışlarının nedenlerini bulmaktır. |
D | Edebî eserlerde gerçeklik kurmaca içinde anlatılır |
E | Edebiyat psikoloji biliminden yararlanır. |
Soru 14 |
I. Bu kentin insanları, yağmura tutulma korkusu nedir bilmez, havanın açmasını beklemezlerdi ya içlerinden yalnız bir tanesi onlara benzemezdi. II. Pencereden gökyüzüne bakan bu adamın kimi kimsesi yoktu. III. Kentin iç kesimindeki
koca koca yapılardan birindeydi iş yeri; oraya gider gelir, evine kimseyi çağırmazdı. IV. Kendi de eşinin dostunun evine pek gitmezdi, üst üste çağırılmadıkça. V. Kimseye kötülüğü dokunmamıştı, kimseyi kırmamıştı şimdiye dek.
Bu paragrafta numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
Bu paragrafta numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A | IV. cümlede “çağrılmak” sözcüğü gerçek anlamda kullanılmıştır. |
B | II. cümlede somut anlamlı sözcük yoktur. |
C | I. cümlede deyim kullanılmıştır. |
D | V. cümlede birden fazla sözcük gerçek anlamının dışında kullanılmıştır. |
E | III. cümlede eş sesli sözcük kullanılmıştır. |
Soru 15 |
Büyük dil bilimci Şemseddin Sami’nin Kâmus-ı Türkî’si hiç şüphesiz kendinden önceki sözlüklere göre Türk sözlükçülüğünde yeni bir çığır açmış ve Türk sözlük geleneğine getirdiği çağdaş sözlükçülük ilkeleriyle kendinden sonraki Türkiye Türkçesi sözlüklerine temel olmuştur. Esad Efendi’ye ait Lehçetü’l Lügat’ın yalnız Türkçe sözcükleri kapsayıp bunların Arapça ve Farsça karşılıklarını vermesi; Ahmet Vefik Paşa’nın Lehçe-i Osmanî’sinin Türkçe sözcükleri ayrı, Arapça - Farsça sözcükleri ayrı vermesi; Muallim Naci’nin Lügat-i Naci’sinin ve Mehmet Salahi’nin Kâmûs-ı Osmanî’sinin yalnız Arapça ve Farsça sözcükleri kapsaması Türkçe söz varlığı bakımından yeterli ve elverişli değildi. Türkçenin bütün sözcüklerini içine alan bir sözlük yazmayı ilk olarak Şemseddin Sami başarmıştır. Timurtaş’ın verdiği bilgilere göre 1899’da ortaya konup 1901’de tamamlanan bu eserde Redhause sözlüğü ile Lehçe-i Osmanî’den yararlanılmıştır. Şemseddin
Sami sadece sözlüğüne aldığı Osmanlı Türkçesinde kullanılan bütün söz varlığı ile değil uyguladığı yöntemle de sözlükçülük tarihimizde bir ilktir.
Bu parçada Kâmus-ı Türkî ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
Bu parçada Kâmus-ı Türkî ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A | Eserin o zamana kadar yazılmış Türkçe sözlüklerden daha kapsamlı olduğuna |
B | Kâmus-ı Türkî’nin günümüz sözlüklerine örnek teşkil ettiğine |
C | Dünyadaki büyük sözlükler örnek alınarak hazırlandığına |
D | Türkçede yer etmiş olan Arapça ve Farsça kelimelere de yer verdiğine |
E | Osmanlı Türkçesinde kullanılan sözcüklere yer verdiğine |
Soru 16 |
Toplumsal kişilikleri ile biyolojik kişilikleri arasındaki çatışmaların kurbanı olan üç genç kızın öyküsünün anlatıldığı
“Yalnızız” romanı manevi değerlerin zaafa uğraması sonucu insanın içine sürükleneceği açmazların maddeci görüşlerle çözümlenemeyeceği gerçeğini kabule yanaşmayanların sonunda yalnızlığa düşüp hüsrana uğrayacağı tezi çerçevesinde kurulmuştur. Roman kahramanı Samim’in “Simeranya” adını verdiği ütopik dünyaya ait tasarısının büyük ölçüde işlendiği Yalnızız, esas itibariyle düşünsel yanı ağır basan bir romandır. Yazar romanını bir düşünce üzerine kurmuş, figürlerini de o düşüncenin temsilcileri olarak tanıtmıştır. Söz konusu düşünce ise düalizmden başka bir şey değildir.
Bu parçadan yola çıkılarak sözü edilen romanda edebiyatın hangi bilimden yararlandığı söylenebilir?
Bu parçadan yola çıkılarak sözü edilen romanda edebiyatın hangi bilimden yararlandığı söylenebilir?
A | Fizik |
B | Tarih |
C | Sosyoloji |
D | Psikoloji |
E | Felsefe |
Soru 17 |
Giden evraka hangi memur bakıyor?
“Bakmak” sözcüğü aşağıdakilerden hangisinde bu cümledeki anlamıyla kullanılmıştır?
A | Odaya baktı ama anahtarı bulamadı. |
B | Sen gezmene bak, başka şey düşünme. |
C | Buyurun, önce istediğiniz gibi bakın. |
D | Yatağın karşısında sokağa bakan pencereler. |
E | Günde sadece beş hastaya bakabiliyor. |
Soru 18 |
Küçük burjuva çevrelerindeki yozlaşmış aile ilişkilerini en ince ayrıntılarına kadar irdeleyen “Dönüşüm”, aynı zamanda
toplumun dayattığı, işlevini çoktan yitirmiş kalıplara bilinç düzeyinde başkaldıran bireyin tragedyasını çarpıcı bir biçimde dile getirir. “Gregor Samsa’nın bir sabah kendini yatağında bir böcek olarak bulması, salt bir değişim değil fakat ‘başkalaşım’dır. O, insanlığını koruyarak bazı değişiklikler geçirmemiştir; artık farklı bir canlı türü olmuştur.” Bu açıklama,
Kafka’nın eserini tanımlarken kullandığı ifadeyle de örtüşür: “Herkes, beraberinde taşıdığı bir parmaklığın ardında yaşı-
yor. Şimdi hayvanlarla ilgili bunca şey yazılmasının nedeni de bu. Özgür ve doğal bir yaşama duyulan özlemin ifadesi.
Oysa insanlar için doğal yaşam, insanca yaşamdır. Ama bunu anlamıyorlar. Anlamak istemiyorlar. İnsan gibi yaşamak çok güç, o nedenle hiç olmazsa kurgusal düzeyde bundan kurtulma isteği var… Hayvana geri dönülüyor. Böylesi, insanca yaşamaktan çok daha kolay.”
Bu parçadan hareketle,
I. Edebiyatın felsefe bilimiyle ilişkili olduğu
II. Edebiyatın bireyin iç dünyasına ışık tuttuğu
III. Edebiyatın toplum sorunlarına çözüm ürettiği
IV. Edebiyatın düşünce akımlarını yönlendirdiği
sonuçlarından hangilerine ulaşılabilir?
Bu parçadan hareketle,
I. Edebiyatın felsefe bilimiyle ilişkili olduğu
II. Edebiyatın bireyin iç dünyasına ışık tuttuğu
III. Edebiyatın toplum sorunlarına çözüm ürettiği
IV. Edebiyatın düşünce akımlarını yönlendirdiği
sonuçlarından hangilerine ulaşılabilir?
A | Yalnız III. |
B | Yalnız I. |
C | Yalnız II. |
D | I ve II. |
E | II, III ve IV. |
Soru 19 |
Yardımcı eylemle yapılan birleşik fiillerde ünlü düşmesi veya ünsüz türemesi varsa sözcük bitişik yazılır, bu ses olayları yoksa ayrı yazılır.
Aşağıdakilerin hangisinde bu kurala uymamaktan kaynaklanan bir yazım yanlışlığı vardır?
Aşağıdakilerin hangisinde bu kurala uymamaktan kaynaklanan bir yazım yanlışlığı vardır?
A | Girmem, girmedim mangalara
Yer etmedi adalet duygusu içimde benim. |
B | Hissetmedin yüreğimi
Dokunmadı hiç sözün sözüme. |
C | Kimseyi memnun etmedi oysa
Apansız bırakıp gidişin. |
D | Terketmedi sevdan beni
Aç kaldım, susuz kaldım. |
E | Hayat, acıya değmez.
Sen mutlu et kendini. |
Soru 20 |
Bu kadar da olmaz artık! Göz var izan var. İzansız insanla bir arada olmak çok zor.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu parçada altı çizili sözcükle aynı anlama gelen bir sözcük kullanılmıştır?
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu parçada altı çizili sözcükle aynı anlama gelen bir sözcük kullanılmıştır?
A | Bu konuyu izah edebilecek kavrama gücüne ve anlayışa sahip olduğunu söylerler. |
B | Biliyoruz ki kardeşler arasında dengeyi kurmak anne ve babalara önemli sorumluluk yükler. |
C | Düzeni sağlamak için ne yapılması gerekiyorsa onu yapacaktık hepimiz. |
D | Herkes ölçüyü tutturamıyor. Oysaki ölçüyü tutturmak pek çok sorunu engeller. |
E | Hisler insanı yanıltmaz, insana yol göstermede duyguların büyük yardımı olur. |
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir.
Sonuçları al.
20 tamamladınız.
Başarıyla tamamladınız.
sorular
soru
Aldığınız skor
Doğru
Yanlış
Partial-Credit
Sınavı henüz tamamlamadınız. Eğer sayfadan ayrılırsanız, verdiğiniz yanıtlar kaybolacak!
Correct Answer
You Selected
Not Attempted
Final Score on Quiz
Attempted Questions Correct
Attempted Questions Wrong
Questions Not Attempted
Total Questions on Quiz
Question Details
Results
Date
Score
İpucu
Time allowed
minutes
seconds
Time used
Answer Choice(s) Selected
Question Text
Sona erdi
Daha çok pratiğe ihtiyaç var
Böyle devam et
Kötü değil
İyi çalışıyorsun
Mükemmel